Villanova gelenekli, koyu gri veya kırmızımtrak renkli kaba hamurdan (impasto) keramik, M.Ö.6. yy'a dek kullanılmıştır. Başlıca kap formu, tabanından birbirine çakışmış iki koniye benzeyen Bikonik urnelerdir. Çoğunlukla kapak olarak bronz bir miğfer veya kap taşıyan bu urnelerin gövdeleri üzerinde, sivri uçlu bir aletle yapılmış geometrik( menderes, sikzak gibi) motifli çizi bezeme görülür.
Yunan etkisiyle boyalı vazolar da yapılmış, özellikle Proto Korint ve Korint keramiği Etrurya'da, yaklaşık 1 yy sonra gerçeğine yakın ustalılla taklit edilmiştir.
Özgün etrüsk keramiği sayılan BUCCHERO (siyak keramik) M.Ö. 5. yy başlarına dek Etrurya'da çok miktarda üretilmiştir. Bucchero, aslında Batı Anadolu'da da kullanılan özel bir kil çeşidinin ismidir. Daha ince hamurlu, koyu renkli, değişik şekilli ve çeşitli bezeklidir. Monokrom mallardır.
DUVAR RESİMLERİ
M.Ö. 6.yy'da Caere, özgün vazoları yanısıra , resimli terrakotta levhalarıyla da dikkat çeker. bunlar bugünkü kullandığımız duvar kağıdı fonksiyonunda, d.dörtgen levhalardır. yükseklikleri en fazla 1 metredir.
Caere mezarlarında bulunan kaplama levhaları arasında BOCCANERA ve CAMPANA adlarıyla tanınan iki grup ilgi çekicidir.
*BOCCANERA LEVHALARI (M.Ö. 550- 540):
5 tanedir; bunlardan üçünün yanyana durduğu ve figürlerin aynı konularda devamlılık gösterdiği anlaşılır. Frizlerin altında olağan kırmızı-beyazdikey bantlar, üstünde ise üç sıralı grift örgü motifi bulunur. Her üç levhada, iki ayrı yöne doğru ayakta duran veya yürüyen üçer figür vardır. Bunlar, en sağdaki hariç, tümüyle profilden gösterilmiştir. Beş figürden oluşan soldaki sahne, Paris'in yargısı şeklinde tanımlanır. Sakallı olan Paris ile Hermes, karşılıklı konuşmktadır; ellerinde mızrak ve zafer çelengi taşıyan Athena, birer dal tutan Hera ve Aphrodite, diz hizasına dek uzun saçlıdır ve sivri ucu yukarı doğru kıvrık, tipik ayakkaılar giyerler. Sağdaki sahneini Thetis ve Peleus'un düğün alayını resmettiği ileri sürülmüştür. Hera ve Aphrodite ile aynı levhada, fakat farklı yönde yer alan kadının ise başı örtülü değildir ve ayakları çıplaktır; elinde de yuvarlak bir kutu (pyksis) tutar.
*CAMPANA LEVHALARI (M.Ö. 530-520)
Boccanera tipindedir; yalnız tirizin üstünde, dil motitli, hafif çıkıntılı bir kornişe sahiptir. Birbirinin devamı olan beş levhanın firizinde işlenen konu, büyük bir olasılıkla iphigeneia’nın kurban edilişi ile ilgilidir. Bir sahnede kalkhas ile Agememnon, portatif birer sandalyeye karşılıklı oturmuş konuşmaktadırlar; bir diğerinde ise ok-yay tutan Apollon ilk kollarında İphigeneie’yı taşıyan kanatlı Artemis görülür, tanrıçanın ayakkabıları da kanatlıdır. Boccanera ve campana levhaları, vazo resimleri ile büyük duvar resimleri arasında. üslup ve düşünce açılarında farklı ve önemli bir konumdadırlar.
TOMBA CAMPANA: (M.Ö. 600)
Tümülüs mezar iki odalıdır. Arka mekanın karşı duvarında 6 bronz kalkan resmi; arka odaya açılan kapının dış söveleriyanındaki duvarda ise üstüste ikişer sahne bulunur: sol üsttekinde, sağa doğru küçük binicisiyle bir at ve arkasında oturan panter; sol alttakinde, yine sağa büyük bir panter ile iki küçük hayvan (köpek?); sağ üsttekinde, sola doğru, bir erkeğin dizginlerinden çektiği küçük binicili bir at ve önünde yürüyen çifte baltalı bir figür ile boşlukları dolduran hayvan ve bitkiler; sağ altttakinde ise, sola doğru bir sfenks ve arkasında oturan bir panter ile aşağıda bir gazal görülmektedir. Çok figürlü sağ üst tasvirdeki önde yürüyen adam, maiyetiyle ava giden bir avcı olarak; ayrıca bu sahne tümüyle, yeraltına yolculuk veya Hephaistos'un Olympos'a dönüşü şeklinde yorumlanır.